25 Haziran 2012 Pazartesi

FAJİTA





Meksika mutfağının en güzel et yemeği Fajita yapımı çok kolay ve lezzetli oluğu için çok sevdiğim bir yemek.

İşte benim Fahita tarifim.


Malzemeler:

- Dana antrikot

- Yeşil biber

- Kırmızı biber

- Sarı biber

- 1 adet kuru soğan

- 2 diş sarımsak

- Tortilla lavaş ekmeği

- Kaşar peyniri

- Pul biber

- Kekik

- Zeytinyağı

- Tuz

Hazırlanışı:

* Kasapta incelttirdiğimiz etleri julyen (ince uzun) doğruyoruz.

* Zeytinyağı,rendelenmiş sarımsak,pul biber, kekik sosu hazırlayıp etleri sosta 1 saat bekletiyoruz.

* Biberleri ve soğanıda julyen doğruyoruz.

* Döküm tavada önce soğanları, sonra biberleri biraz pişiriyoruz.

* Daha sonra etleri sosuyla birlikte ilave ediyoruz.

* Etler pişene kadar pişiriyoruz.

* Piştikten sonra sıcak olarak hemen tabağa yayılmış olan lavaşın üzerine servis edip üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpiyoruz.

* Yanında salsa sosu ve süzme yoğurt ile servis yapın.

19 Haziran 2012 Salı

~~BÜYÜKADA~~

Büyükada İstanbul'a 30 dk mesafede bulunan bir vaha...Şehrin kargaşasından, stresinden uzaklaşıp dinlenmek için Pazar günü Büyükadaya gitmeye karar verdik. İyiki de vermişiz. Doğa,deniz,bol oksijen bana çok iyi geldi. Büyükada'da birkaç saat geçirmek bile insanın havasını değiştiriyor.

Bol bol da fotoğraf çektim görmeyenler için gitmeye vesile olsun diye...

Sabah saatlerinde Kartal'dan Ada vapuruna binip yola koyulduk. Vapur'da martılar eşliğinde keyifli bir yolculuk geçirdik.Sonra vapurdan inip Ada'ya ayak basınca lokantalardan gelen balık kokularını ve mis gibi havasını içime çekince işte bu dedim..Hemen iskelede kurulan hediyelik eşya tezgahlarına şöyle bir göz attım. Sonra sabah kahvesini içmek üzere Kahve Dünyası'na gittik. Manzara eşliğinde kahvelerimizi yudumladık.


Kahve Dünyası'ndan Ada manzarası...

Yola koyulma zamanı geldi.Önce ara sokaklara kısa bir tur attık. Sonra Büyük Ada'yı bisikletle dolaşmak yokuşları nedeniyle biraz yorucu olduğundan faytonla gezmeye karar verdik. Nizam Caddesinde sağlı sollu köşkler o kadar etkileyiciydi ki zamanında buralarda kimler yaşamış, hala kimler yaşıyor merak etmemek elde değil...

Muhteşem mimarili beyaz köşler..


İşte hayalimdeki ev....



Kapısını açık bulunca daldım:)

Bu köşkün bahçesi muazzam..


Fayton sefamız Luna Park denilen yere gelince son buldu.

 
Bu tay çok yaramaz bluzumu ısırıyor yahu:)


Büyük adada atlardan bol bir şey yok..Sürekli nal sesleri,deeehh,hooovv falan iletişimin nasıl olduğunu da çözdük:) Faytonlar adaya ayrı bir hava katıyor,kalkmamalı..Tabi atları bakımsız bırakmayıp sömürmedikleri sürece.
Luna Parkından arnavut kaldırımlı yaklaşık bir km lik oldukça dik bir yokuşu çıktıktan sonra Büyük Ada'nın en yüksek tepesine vardık.


Burada mola verip Kır lokantasında çay içerek manzaranın keyfini çıkardık.


Sıra geldi kiliseyi ziyaret etmeye.



Aya Yorgi kilisesi gördüğüm en güzel kiliselerden biri.


Kilise hakkında bilgi

Kilisenin girişi



Duvarlarda  çok sayıda ikonlar, altın ve gümüş kabartmalar var.




 
Kilise'ye her dinden inananlar gelip dilek tutuyor ve bir çok insanın dileğinin gerçekleştiğine dair hikayeler anlatılıyor. Ben de müslüman olarak mumumu yakıp dileğimi tuttum. Sonuçta orası da bir ibadethane. Önemli olan içten gelerek dua etmek. 
Her sene yapılan sonradan uydurulmuş ip gererek yukarı çıkma olayı da neyse ki yasaklanmış. Zavallı kuşlar iplere takılıp ölüyorlardı ve çok çirkin bir görüntüydü.

Daha sonra Manastır yolundan(küçük tur) iskeleye doğru dönüşe geçtik.



Dönüş yolu pek eğlenceliydi. Meksikano oldum:)


Reşat Nuri Güntekin  pembe panjurlu köşkü:)





Ayrıca dönüş yolu üzerinde Yörük Ali ve Naki Bey plajları da var.

Bir zamanlar Bizans çilehanesi ve sürgün yeri olan bu güzel ada daha keşfedilecek nice güzellikler taşıyor. Daha görülecek çok yer var. Gelip pansiyonda konaklamak lazım bi ara.Yalnız 23 Nisan'da ve tatillerde çok izdiham oluyormuş. O zamanlar da gelmemek lazım. Biz çok kalabalık olmadığından rahatça gezdik.
Gelmek isteyenler için keyifli geziler...


Ada'ya veda....Dönüş yolu üzerinde dalgalar köpük köpük....

12 Haziran 2012 Salı

THE COMPANY MAĞAZASI HEYECANI :)

     Bu mağaza benim  Kadıköy sokaklarında gezinirken keşfedip hayran kaldığım, ilginç ürünler satan bir mağaza. Hediyelik eşya almak için mükemmel bir yer. Çoğu  sadece bu mağazada bulabileceğiniz özel ürünler, fiyatları da çok makul:)
       Farklı dekoratif ürünler,duvar saatleri, levhalar,mutfak,banyo gereçleri, her türlü amaçla kullanabileceğiniz birbirinden güzel çeşit çeşit  galvaniz kutular ve daha bir çooook şey var. Girince her şeyi inceleyip çıkmak istemiyorum:) Ayrıca mağaza da çalan müziğin cd sini de alabiliyorsunuz ki burada çok güzel müzikler keşfediyorum..
     Yine bir çok ürüne bayıldımm. Hepsini almak istiyorum ama bu seferlik bunlarda karar kıldım:)
  
  


  Bu taş bardak altlıkları çok orjinal.Çok çeşitleri vardı ve zor bi seçim oldu tabi...






       Kırmızı Marilyn küllüğü çok beğendim:))







       İstanbul'da olmayanlar üzülmesin internet adresinden alışveriş yapabilirler. http://www.thecompany.com.tr/
 

4 Haziran 2012 Pazartesi

LERA FRESCA MUTLULUK :)))))))


Lera Fresca mutluluğu bizim evimize de girdi!!






Lera Fresca süt gerçekten çok farklı..Rengi,tadı,kokusu  muhteşem..Özellikle pembe tombik şişesine bayıldım..Çok şirin:)Üstelik her sütü  içmeyen ben artık bu sütün  müdavimiyim. %100 doğal olup GDO,koruyucu,gıda boyası,trans yağ vb..yokmuş.Trakya'da özel bir çiftlikte  UHT işlem görmeden üretiliyormuş.Lezzeti bu doğallığından geliyor olsa gerek.Maliyeti diğer sütlere göre biraz pahalı ama kalitesini ve sağlığı göz önüne alınca değer.








Lera Fresca'nın dondurmaları da muhteşem.Özellikle bitter çukulatalı, brownili ve tarçınlı dondurmaları favorim..Sıcak yaz günlerinde serinletici ve hafif lezzetiyle vazgeçilmez bir tatlı..Yalnız küllahta alınca çok çabuk eriyor..Sebebi içinde margarin olmamasıymış.Yaz diyetinide engellemicek bir tatlı yani:) Yakında kutu ambalajlı olarak da satılmaya başlayacakmış.




Dondurmasının yanı sıra özel kahve çeşitleri de mevcut ama henüz denemedim.En kısa zamanda denicem.

Ayrıca İtalyan tatlı çeşitleri,waffle,sandwicleri de denemeyi düşünüyorum.





Pembe-mavi konseptiyle de çok farklı olan bu cafeler İstanbul'da 1 yılda 11 şube'ye ulaşmış.Hedefleri 40 şube olup daha sonra yurtdışına açılmakmış.


Lera Fresca sütlere sahip olmak için markete gitmeye de gerek yok.Yemeksepeti.com üzerinden sipariş verilebiliyor.Ayrıca tüm Macro Center' lar da ve Migros' lar da da satılıyor.



Herkese  tavsiye ederim.


















3 Haziran 2012 Pazar

BLOĞUM AÇILIYOR:)))))))))))))

     Gece yarısı aklıma gelen bu blog açma fikri sonucunda bloğumu açıyor olmanın heyecanını yaşıyorum.Bu blog benim için iş ve hayatın getirdiği stresten biraz olsun uzaklaşmak ve hem kendim hemde dostlarım için bir şeyler yapmak isteğimden doğmuştur.Bloğumda günlük hayatta yaptığım şeyleri paylaşacağım.Sizlerin de desteğinizi bekliyorum.Ele aldığım konular alışveriş,kitaplar,kediler,köpekler,mutfak,geziler ve güncel konular olacak.Tüm dostlarımı bloğuma bekliyorum.Ayrıca tema ile uğraştığım ve yeni yeni yazmaya başladığım bloğum için fikirlerinizi de bekliyorum.

    Sevgiler...